Anayasa Mahkemesi, hakkında sahte fatura düzenleme nedeniyle, olumsuz tespit bulunan mükelleften satın alma yapan mükellefe kesilen vergi ziyaı cezasını ve uygulanan gecikme faizini, mükellefin mülkiyet hakkının ihlali olarak değerlendirdi.
Tekirdağ’da bir mükellef, vergi tekniği raporuyla, hakkında sahte belde düzenleme tespiti bulunan bir mükelleften altığı faturada belirtilen KDV’yi, ilgili dönem KDV beyannamesinde indirim konusu yapmıştı.
Ancak mükellefin vergi dairesi, mükellefe, sahteci mükelleften aldığı faturadaki KDV miktarını, ilgili dönem KDV beyannamesinden çıkarması ya da ödemeyi banka ve benzeri kuruluşlar aracılığı ile yaptığına dair vergi dairesine belge sunması, aksi takdirde olumsuz mükellefler listesine alınacağı konusunda yazı tebliğ etti.
Bunun üzerine mükellef, ihtirazi kayıtla beyanını düzelterek kendisine kesilen vergi ziyaı cezası ile gecikme faizinin kaldırılması için vergi mahkemesi nezdinde dava açtı.
Vergi mahkemesi mükellefi haksız bularak cezayı ödemesine hükmetti. Bir üst mahkemeye itirazda eden mükellefin cezası onandı.
Cezası onanarak kesinleşen mükellef, bu defa Anayasa Mahkemesine mülkiyet hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle bireysel başvuruda bulundu.
Mükellefin başvurusunu inceleyen Anayasa mahkemesi, 03 Nisan 2019 Tarihli ve 30734 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 27/2/2019 Tarihli ve 2015/15100 Başvuru Numaralı Kararıyla,
- mükellefin mülkiyet hakkının ihlal edildiğine dair iddiasını kabul edilebilir buldu ve
- mükellefin mülkiyet hakkının ihlal edilmesinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için Tekirdağ Vergi Mahkemesi’nden mükellef hakkında yeniden yargılama talep etti.
Anayasa Mahkemesinin söz konusu bu kararı üzerine, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın, hakkında sahte belge kullanma tespiti bulunan diğer mükelleflerle ilgili nasıl bir uygulamaya gideceği mükelleflerce merakla bekleniyor.