10 Ekim Ankara Tren Garı Patlamalarının iç yüzünü anlayabilmek için, çok yakında gerçekleşen ve konuyla alakalı Türkiye’yi derinden etkileyen olaylara kısaca göz atmakta fayda var:
7 Haziran seçimlerinin hemen öncesinde, 5 Haziran 2015 tarihinde HDP’nin Diyarbakır’da düzenlediği mitingde, ard arda iki patlama olmuş, baraj sorunu yaşayan HDP, %13 ile barajı geçip Ak Partinin tek başına iktidar olmasını engellemişti.
İsrail eski cumhurbaşkanı Şimon Peres, seçim sonucunun İsrail için olumlu olduğunu belirterek, “Erdoğan, Türkiye’de güçlü bir lider olmak üzereydi… Seçim bunu önledi.” ifadesini kullanmıştı. Yine aynı şekilde, İsrail medyası, seçim sonuçlarını ‘Erdoğan gitti, artık daha güçlüyüz’ sözleriyle yorumlamıştı.
Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde, 20 Temmuzda, bir canlı bombanın üzerindeki düzeneği patlatmasıyla 32 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırı sonrasında, devleti katil ilan eden HDP eş başkanı Selahattin Demirtaş, Kürt halkına silahlanma çağrısı yaparak çözüm sürecinin bitmesine neden olmuştu. Akabinde, PKK’nın hain saldırıları sonucu, yüzlerce vatan evladı şehit düşmüş, Türk askerinin kararlı operasyonları ile, PKK terör örgütüne karşı ağır darbeler indirilmişti.
Murat Karayılan, Beytüşşebap’ta terör örgütü PKK’nın ağır darbe yediği saldırı sonrasında, tehdit gibi açıklamasında, “Haa! Yarın onlar şehirlerde daha fazla katliama yönelirlerse o zaman Ölümsüzler Taburu da metropollerde harekete geçer” diye konuşmuştu.
Anayasa gereği, seçim hükümetinde yer alan iki HDP’li bakan, durup dururke, 22 Eylül 2015’te istifa etmiş, hükümetteki sorumluluktan tamamen çekilmişlerdi.
Sanki seçim öncesinde, ülkenin kana bulanmasına hazırlık yapılıyor gibiydi.
Gelelim dünkü patlamaya ve üzerinden yürütülecek algı operasyonlarına…
7 Haziran seçimlerinde HDP’ye açık destek veren sivil toplum örgütleri(DİSK, KESK, TMMOB, TTB gibi), 10 Ekim 2015’te, yani dün, “Savaşa karşı barış…” mitingi düzenlerlerken Ankara tren garının hemen yanında iki canlı bomba tarafından TNT ve demir bilyelerle güçlendirilmiş iki düzenek patlatılmış 100’e yakın vatandaşın ölümüne sebeb olunmuştur.
Bu patlama sonrasında HDP eş başkanı Selahattin Demirtaş devleti katil ve mafya ilan ederek yine tehditler savurmuştur.
Çünkü bu saldırıdan en çok nemalanacak olan HDP’dir.
Bu saldırı, bir üst akıl tarafından, HDP’nin düşen oy oranını tekrar yükseltmek için düzenlenmiş bir saldırıdır.
Türkiye karşıtı güçler, 1 Kasım seçimleri öncesinde, PKK terör örgütünü maşa olarak kullanarak Türkiye’yi kana bulamaktadır.
Seçim öncesi güya atşkes ilan edeceğini ilan ederek barışçıl bir çocuk kisvesine bürünen PKK ve siyasi uzantısı HDP, şehirlerdeki terör olayları ile kan dökmeye devam etmektedir.
Ve bu eylemler, en kısa sürede batı tarafından icat edilen, İslami kisveli başka bir terör örgütü DAEŞ’e yüklenecek, çözüm sürecini sürekli porvoke edip bitiren ve yüzlerce kişinin ölümüne sebep olan HDP, mazlum rolüne büründürülecektir.
Çünkü seçimlerde vatandaş mazluma sahip çıkmaktadır. Bir önceki seçimde bunun örneği mevcuttur.
Gelinen noktada, Türkiye düşmanları, büyük bir algı operosyonu için ilk büyük eylemi yaptılar. İstedikleri sonucu alamazlarsa başka türlü eylemlere başvurmaları kuvvetle muhtemeldir.(Allah ülkemizi ve halkımızı korusun)
Bütün bunları yaparlarken, gözlerini hırs ve haraset bürümüş bu insanlar, şunu unutuyorlar.
Her yaptıkları eylem, Türkiye’yi biraz daha güçlendirmektedir.
Başta birliğimizi sağlayacaktır.
İkincisi sürekli aptal yerine konan bu halk eninde sonunda uyanacak, onların(Türkiye düşmanlarının) oyunlarının iç yüzünü anlayacaktır.
Türkiye düşmanlarının ise bu ülkede yaşamaya hakkı yoktur. Bu ülke Türkiye sevdalılarınındır ve öyle kalacaktır.
Vesselam.
Sağlık ve afiyetle…
Salih ZORANOĞLU